Yurtdışında STK’larda Staj – Kavram ve Hukuki Değerlendirme
Tanım ve Temel Bilgiler
Yurtdışında bir sivil toplum kuruluşunda (STK) yapılan staj, bir kişinin menşe ülkesinin dışında, bir STK adına üstlendiği eğitim veya çalışma sürecini ifade eder. Kavram, özellikle hukuk, kalkınma politikaları ve sosyal bilimler bağlamında kullanılır ve kısa süreli stajlardan daha uzun vadeli sözleşmeli ilişkilere kadar, örneğin hukuk alanında stajyerlik, öğrenim stajları veya uluslararası kuruluşlarda gönüllü çalışmalar gibi uygulamaları kapsar.
Sivil toplum kuruluşları (STK’lar), ulusal veya uluslararası düzeyde faaliyet gösteren ve genellikle kamu yararı, sosyal veya insani hedefler güden bağımsız kuruluşlardır. Yurtdışında gerçekleştirilen bir staj, farklı işbirliği türlerini –staj, gönüllülük, geçici çalışanlık gibi– içerebilir.
Yurtdışında STK’larda Stajın Hukuki Temelleri
Ulusal Mevzuat Kapsamında Tanınma ve Niteliklendirme
Hukuk eğitimi (örneğin Almanya’daki hukuk stajyerliği) bağlamında, yurtdışında bir STK’da yapılan stajın tanınıp tanınmayacağı sıklıkla sorulan bir konudur. İlgili hukuki dayanaklar, eyalet adalet yönetimlerinin eğitim düzenlemeleri ile akademik kurumların öğrenim düzenlemelerine göre belirlenir.
Tanınma için merkezi şart genellikle, yurtdışındaki STK’nın, yurtiçindeki yetkili bir kuruluşa benzer görevler üstlenmesi ve böylece stajın eğitim hedefine hizmet etmesidir. Bu, STK’daki faaliyetlerin hukuki, idari veya danışmanlık içeriğine sahip olması anlamına gelebilir.
STK’nın Bulunduğu Ülkedeki Durumu
Sivil toplum kuruluşları, faaliyet gösterdikleri veya merkezlerinin bulunduğu ülkenin medeni ve vergi hukukuna tabidir. Yasal olarak faaliyet gösterebilmek ve yabancı kişilerle işbirliği yapabilmek için, genellikle ulusal hukukta kamu yararı statüsünde dernek, vakıf veya başka bir tüzel kişilik olarak kayıtlı olmaları gerekir.
Bir stajın gerçekleştirilebilmesi için, STK’nın bulunduğu ülkedeki kaydının ve tanınmasının kontrol edilmesi önemlidir. Çünkü staj veya faaliyete ilişkin belge verilmesi, sözleşmelerin hukuki geçerliliği ve sigorta kapsamı gibi hususlar buna bağlıdır.
Oturum ve Çalışma Hukuku Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yurtdışında bir STK’da yapılan staj için, ilgili ülkenin iş ve oturum mevzuatı geçerlidir. Oturumun amacı (staj, gönüllülük, istihdam) doğrultusunda çalışma izni veya vize gerekebilir. Başvuru genellikle ülkeye girişten önce, ilgili yurtdışı temsilciliklerde yapılır.
Ulusal hukuka bağlı olarak, ücretli (ör. maaşlı) ve ücretsiz (ör. gönüllü) çalışmalar arasında ayrım yapmak gerekebilir; özellikle ücretli stajlarda çalışma izni için daha sıkı şartlar aranabilir. Geçerli oturum kurallarının ihlali, kalış süresini ve yapılan faaliyetin tanınmasını tehlikeye atabilir.
Sigorta Hukuku Düzenlemeleri
Yurtdışında bir STK’da staj yapılırken, katılımcının güvencesi büyük önem taşır. Statüye bağlı olarak (ör. öğrenci, referand, gönüllü) sosyal güvenlik yükümlülüğü (sağlık, kaza, emeklilik sigortası) yurtiçinde veya yurtdışında geçerli olabilir. Özellikle eğitim kapsamında zorunlu stajlarda, anavatanda sigortanın devamı veya misafir ülkede sigorta temini gibi özel kurallara dikkat edilmelidir.
Ek olarak, yurt dışı sağlık, kaza ve mali sorumluluk sigortalarının yaptırılması tavsiye edilir; eğer gönderen kurum veya anavatan böyle bir güvence sağlamıyorsa.
Sözleşme İlişkisi ve İş Hukuku Düzenlemeleri
İş İlişkisinin Türü ve İçeriği
Yurtdışında çalışan kişiyle STK arasındaki sözleşme ilişkisi, öncelikle bulundukları ülkenin hukukuna göre şekillenir. Tipik formlar şunlardır:
- Staj sözleşmeleri: süre, görevler, yükümlülükler, varsa ücret ve fesih koşullarını düzenler.
- Gönüllülük anlaşmaları: genelde daha esnek şartlar içerir, ancak sigorta kapsamı ve yükümlülükler bakımından net tanımlanmalıdır.
- İş sözleşmeleri: ulusal iş hukukuna tabidir ve çalışma saatleri, ücret, fesih koruması ve diğer iş hukuku unsurlarına ilişkin hükümler içerir.
Sözleşme içerikleri, uluslararası istihdam kurallarına uygun olmalı ve özellikle sorumluluk, gizlilik, uygunluk (compliance) ile veri koruma konularını da içermelidir.
Sorumluluk ve Veri Koruma Konuları
Yurtdışında bir STK’da yapılan staj kapsamında, özellikle kişisel verilerin kuruluş projelerinde işlenmesi gibi konularda uluslararası ve yerel veri koruma mevzuatına uyulması gerekmektedir. Aynı şekilde, faaliyetin icrası sırasında doğabilecek eylem veya ihmaller için sözleşmesel sorumlulukların net şekilde düzenlenmesi, olası hukuki anlaşmazlıkların önüne geçilmesi açısından önemlidir.
Vergisel Değerlendirme
Yurtdışında bir STK’da yapılan staj kapsamında elde edilen ücret ya da tazminatın vergisel değerlendirilmesinde, ulusal ve varsa ikili çifte vergilendirme anlaşmaları belirleyicidir. Kişinin anavatanı ile bulunduğu ülke arasında böyle bir anlaşma varsa, gelirin nerede vergilendirileceği farklı şekillerde düzenlenebilir.
Gönüllü veya ücretsiz stajlarda genellikle vergi yükümlülüğü doğmaz; ancak ücretli işlerde hem bulunduğunuz ülkede, hem de anavatanda vergi mükellefiyeti ortaya çıkabilir. Vergi beyan yükümlülüğü ve çifte vergilendirmeyi önleyici düzenlemelerin staj başlamadan önce mutlaka incelenmesi gerekir.
Mesleki Eğitimde Meslek Mevzuatı Açısından Dikkat Edilecekler
Özellikle belirli meslek gruplarının (örneğin hukuk veya idare) staj dönemlerinde, yurtdışında bir STK’da staj yapmak, anavatanın mesleki mevzuatına tabidir. Eğitim veya sınav yönetmeliği kapsamında tanınma için, STK’nın yurtiçindeki bir eğitim kurumuna benzer faaliyetler sunması gerekir. Bunun için genellikle faaliyetin ayrıntılı olarak tanımlandığı bir iş tanımı ve kuruluşun onayı istenmektedir.
Özet ve Pratik Tavsiyeler
Yurtdışında bir STK’da yapılan staj, uluslararası, ulusal ve kurumsal düzenlemelerin bir araya geldiği çok boyutlu bir hukuki durumdur. Faaliyete başlamadan önce özellikle aşağıdaki noktaların dikkatle incelenip gerekli görüldüğü takdirde belgelenmesi önerilir:
- STK’nın misafir ülkedeki hukuki statüsü ve tanınması
- Oturum statüsüne uygun vize ve çalışma izni
- Faaliyetlerin, sigorta ve veri koruma dahil olmak üzere açık sözleşme düzenlemeleri
- Vergi ve sosyal güvenlik mevzuatının dikkate alınması
- Stajın eğitim, öğrenim veya mesleki eğitim kapsamında tanınması için faaliyet belgesi
Yurtdışında bir STK’da yapılacak stajın hukuki biçimlendirmesi, detaylara dikkat edilmesini ve ilgili ulusal ile uluslararası düzenlemelerin çok iyi bilinmesini gerektirir. İlgili hukuki öğelerin titizlikle incelenmesi, STK alanında yurtdışı deneyiminizin hukuken güvenli ve değerli olmasının temelini oluşturur.
Sıkça Sorulan Sorular
Yurtdışında bir STK’da yapılan stajda hangi iş hukuku hükümleri geçerlidir?
Yurtdışında bir STK’daki stajda uygulanacak iş hukuku hükümleri, esas olarak gönderen kurum (çoğu zaman Almanya’da) ile katılımcı arasında bir iş ilişkisinin bulunup bulunmadığına bağlıdır. Eğer böyle bir ilişki varsa, aksi özel bir düzenleme yapılmadıkça ve iş yapılan ülkenin zorunlu yerel kuralları engel teşkil etmedikçe Alman iş hukuku temel olarak uygulanmaya devam eder (“görev değişimi”). Ancak pratikte, iş yapılan ülkede de iş kanunu hükümleri yürürlüğe girer; örneğin iş güvenliği, asgari ücret veya çalışma saatleri bakımından, burada “yerindelik ilkesi” geçerlidir. Birçok STK, hukuki korumanın (ör. ücret, çalışma süresi, sigorta) yapılan anlaşmalara ve yerel mevzuata göre değiştiği staj veya gönüllülük sözleşmeleriyle çalışır. Hangi sözleşme türüyle çalışıldığı da, işten çıkarma koruması, izin hakkı veya doğum izni gibi konularda hukuki sonuç doğurur. Sadece gönüllülük kapsamında yapılan çalışmalar ise, klasik iş sözleşmesinden farklı hükümlere tabidir.
Yurtdışında bir STK’da yapılan stajda hangi oturum hukuku hükümlerine dikkat edilmelidir?
Yurtdışında bir STK’da staj yapabilmek için yasal oturum son derece önemlidir. Bu, bir yandan ülkeye giriş şartlarını (vize zorunluluğu veya vizesiz giriş), öte yandan misafir ülkedeki kabul edilen kalış süresi ve amacını kapsar. Birçok ülke, çalışma amaçlı kalışlar için –ama çoğunlukla staj veya gönüllülük için de– özel bir vize veya çalışma izni ister, çalışmanın ücretsiz olması halinde dahi. Yasal olmayan bir faaliyette bulunmak, sınır dışı edilme, para cezası veya ülkeye giriş yasağı gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, planlanan STK stajının iş, staj, gönüllülük veya gönüllü hizmet olarak mı değerlendirileceği ve hangi oturum haklarının doğacağı bireysel olarak incelenmelidir. Ayrıca genellikle sağlık sigortası, konaklama ve yeterli maddi imkân kanıtı da istenir; bu, ülkeye ve statüye göre değişir.
Yurtdışında bir STK’da staj sırasında kaza ve sosyal sigorta güvencesi var mı?
Yurtdışında bir STK’da yapılan staj sırasında kaza ve sosyal sigorta koruması, stajın hukuki yapısına (iş ilişkisi, staj, gönüllülük vb.) ve ana yaşam yeri neresiyse ona bağlıdır. Görev değişiminde, ilgili ülkeyle görev değişimi anlaşması varsa (örneğin AB, AEA veya Almanya ile misafir ülke arasında sosyal sigorta anlaşması) Alman sosyal güvenlik kuralları devam edebilir. Böyle bir anlaşma yoksa, (özellikle emeklilik, sağlık, bakım sigortası) koruma sona erebilir; bu durumda özel sigorta yaptırmak gerekir. Kendi imkânı ile yapılan stajlarda veya gönüllü çalışmalarda genellikle Alman sosyal sigortası üzerinden yasal güvence bulunmaz; bazı STK’lar kendi sigortalarını sunar. Yasal kaza sigortası ancak Alman sosyal güvenlik hukukunun uygulama alanında geçerlidir; yurtdışı görevler için ayrıca kaza sigortası gerekir.
STK’da Yurtdışı Staj Sırasında Vergi Sorumluluğu ve Vergilendirme Bakımından Nelere Dikkat Edilmeli?
Yurtdışı bir stajda vergi yükümlülüğü, bir yandan vatandaşlık ve şahsi yerleşim yerinize, diğer yandan stajınız sırasında gelir elde edilip edilmediğine bağlıdır. İkamet Almanya’da devam ediyorsa (sınırsız vergi yükümlülüğü), istisnai bir çifte vergilendirme anlaşması olmadıkça genel olarak elde edilen tüm dünya gelirinin Almanya’da vergilendirilmesi gerekir. STK tarafından yapılan ödemeler yoluyla misafir ülkede gelir elde edilirse, orada da vergi mükellefiyeti doğabilir; bu yerel yasalara bağlıdır. Ücretsiz yapılan çalışmalarda genellikle gelir vergisi yükümlülüğü oluşmaz. Geri ödemeler, ayni yardımlar veya gider karşılıklarının ise ayrı ayrı vergilendirme yükümlülüğü açısından incelenmesi gerekir. Ayrıca sosyal güvenlik primlerinin vergisel değerlendirilmesi de mümkün olduğundan, bu konularda bir vergi uzmanına danışılması tavsiye edilir.
Yurtdışında bir STK’da staj sırasında hangi sorumluluklar ve hukuki sonuçlar ortaya çıkabilir?
Yurtdışında yapılan stajlarda, özellikle STK adına yapılan faaliyetlerden kaynaklanan sorumluluk konuları gündeme gelebilir. Katılımcının üçüncü kişilere ya da STK’ya verdiği zararlar, yerel hukuk ve gerektiğinde iş veya ceza hukuku hükümlerine göre belirlenir. Sorumluluğa karşı koruma, özellikle sorumluluk gerektiren görevlerde veya proje liderliğinde önceden netleştirilmelidir. Birçok STK, uluslararası gönüllüler/çalışanlar için sorumluluk sigortası talep eder veya sunar. Ayrıca, yerel yasalara (örneğin çalışma izni, oturum hakkı) aykırı hareketlerde bulunmak, medeni, ceza veya idari yaptırımlara yol açabilir. Ayrıca, anavatanınızda hukuken serbest olan fakat faaliyette bulunduğunuz ülkede yasak olan işlemler de ağır sonuçlar doğurabilir. 18 yaş altı kişiler için hem Alman, hem uluslararası hukukta ayrıca özel koruma kuralları geçerlidir.
Yurtdışında bir STK’da staj yapmak için sözleşmelerde aranan asgari hukuki şartlar nelerdir?
Her iki tarafın hukuki güvencesi için, yurtdışında bir STK’da staj yapılırken de yazılı sözleşme yapılması tavsiye edilir. Bu sözleşmede en azından çalışmanın türü ve süresi, çalışma saatleri, ücret (varsa), sigorta konuları, sorumluluk düzenlemeleri, fesih koşulları ve yetkili mahkeme belirtilmelidir. Sözleşme, hem misafir ülkenin hem anavatanın yasal düzenlemelerine uygun olmalıdır. Yerel yasalardan (ör. asgari ücret, çalışma süresi) ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan özel gereklilikler olabilir. Sözleşmesiz durumda, hak, sorumluluk ve sigorta konularında anlaşmazlık çıktığında hukuki durum belirsizdir. 18 yaş altı veya özel korumaya muhtaç kişilerde, veli onayı ve ek koruma tedbirleri gibi ek hukuki gereklilikler uygulanır.
Yurtdışında STK’da staj sırasında hangi veri koruma hükümleri geçerlidir?
Uluslararası görev nedeniyle, kişisel veriler (ör. katılımcı verileri, tıbbi projelerde hasta verileri) menşe ülkede ve misafir ülkede işlenebilir. Eğer veriler AB dışına aktarılıyorsa (ör. yurtdışındaki bir STK’ya), DSGVO geçerlidir: Veri aktarımı için ya AB Komisyonunun yeterlilik kararı, ya standart sözleşme maddeleri ya da ilgili kişinin açık rızası gereklidir. Misafir ülkede ise ilave olarak yerel veri koruma kanunları uygulanır ve bunların koruma düzeyi değişken olabilir. STK’lar “veri haritalandırması” (data mapping) ve gerektiğinde risk değerlendirmesi yapmak zorundadır; kurallara uyulmaması para cezası veya tazminat taleplerine yol açabilir. Özellikle sağlık verilerinin veya özel korumaya muhtaç gruplara ait verilerin işlenmesinde ilave koruma önlemleri gerekmektedir.