Legal Lexikon

İşlem Odaklı Çalışma

Transactional Work

Kavramın tanımı ve kökeni

Transactional Work (kelime anlamıyla: işlem çalışması), hukuk bürosu bağlamında, ekonomik işlemlerin takibi, yapılandırılması ve uygulanmasıyla ilgili faaliyetleri ifade eder. Bu terim Anglo-Sakson hukuk sisteminden gelmektedir ve uluslararası (özellikle İngilizce konuşulan) ticari yaşamda yerleşmiştir. “Transactional” terimi, hukuki açıdan önemli bir ticari işlem veya sözleşmenin yürütülmesini tanımlayan İngilizce “transaction” kelimesinden türetilmiştir. Buna karşılık “Contentious Work” kavramı ise uyuşmazlıklı süreçleri ifade eder.

Kanzleibağlamında önemi

Transactional Work, müvekkillerin tamamlanmış veya planlanan ticari işlemlerinde hukuki danışmanlık ve eşlik etmeyi kapsar. Amaç; sözleşme imzalarını, devralmaları, yatırımları, işbirliklerini veya finansmanları hukuki açıdan güvenli ve pratik temellere oturtmaktır. Bu çalışma özellikle karmaşık sözleşmelerin hazırlanması, incelenmesi ve müzakeresi ile farklı tarafların (örn. yatırımcılar, şirketler, bankalar ve kamu otoriteleri) koordinasyonuyla karakterize edilir.

Uluslararası ticari hukuk bürolarında Transactional Work, ana faaliyet alanlarından biridir. İşlemin türüne bağlı olarak şirketler hukuku, ticaret hukuku, gayrimenkul hukuku, iş hukuku veya banka ve sermaye piyasası hukuku gibi farklı hukuk dallarına temas eder.

Çerçeve koşulları

Hukuki yönler

Transactional Work, uygulanacak olan hukuka büyük ölçüde bağlıdır. İşleme göre farklı ulusal ve uluslararası düzenlemeler, uyum gereklilikleri ve regülasyon hükümlerine uyulması gerekebilir. Bu nedenle işle ilgili yasa ve sözleşme uygulamalarının derinlemesine anlaşılması gerekir.

Organizasyonel yönler

İşlemlerin yönetimi genellikle bir ekip ile yapılır. Hukukçuların yanı sıra sıklıkla vergi, finans, şirket değerlemesi ve yönetim alanlarından kişiler de sürece dahil olur. Proje çalışması tüm katılımcıların yakın koordinasyonunu gerektirir ve sıklıkla zaman baskısı altında gerçekleşir.

Kültürel yönler

Sınır ötesi işlemlerde, müzakere usulleri ve ticari davranışlardaki kültürel farklılıklar dikkate alınmalıdır. Çalışma dili çoğu zaman İngilizcedir ve uluslararası paydaşlarla iş birliği kültürel hassasiyet gerektirir.

Uygulama örnekleri ve tipik senaryolar

Şirket alımı (Mergers & Acquisitions – M&A)

Transactional Work, M&A işlemlerinin önemli bir parçasını oluşturur. Görevler arasında, sözde due-diligence incelemeleri gerçekleştirmek, satın alma sözleşmelerini hazırlamak ve müzakere etmek, finansmana eşlik etmek ve işlemin tamamlanmasının (“Closing”) koordinasyonu yer alır.

Girişim sermayesi yatırımları

Start-up’lar için finansman turlarında, hukuk büroları müvekkillerine yatırımcılarla sözleşme hazırlamada, ortaklık müzakerelerinde ve ekonomik menfaatlerin korunmasında destek olur.

Gayrimenkul işlemleri

Gayrimenkul yapılarını satın alırken veya satarken, sözleşme müzakereleri, yükümlülüklerin netleştirilmesi, devrin organizasyonu ve düzenleyici gerekliliklerin yerine getirilmesi gibi tipik transactional işler ortaya çıkar.

Finansman işlemleri

Bunlara, ulusal veya uluslararası finansmanlarda kredi sözleşmeleri, teminat anlaşmaları ve konsorsiyum sözleşmelerinin hazırlanması ve müzakere edilmesi dahildir.

Benzer terimlerle farklılıklar ve olası yanlış anlamalar

Transactional Work, çoğunlukla “Litigation” (yani uyuşmazlık çözümü, ör. mahkemede) kavramı ile karşılaştırılır. Transactional Work, işlemler çerçevesindeki mahkeme dışı, yapılandırıcı faaliyetleri kapsarken; Litigation ise hukuki uyuşmazlıklarda temsili içerir. Her iki alanın temel hukuki bilgi gerektirmesine rağmen, bağlamları ve çalışma biçimleri belirgin şekilde farklıdır.

Ayrıca, Transactional Work teriminin genellikle ticari bağlamda kullanıldığını fakat yalnızca büyük işlemlerle sınırlı olmadığını, sözleşmeler veya diğer hukuki yapıların tasarlanıp uygulandığı tüm yapılanma işlemlerini kapsadığını bilmek önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Bir hukuk bürosunda Transactional Work ne anlama gelir?

Transactional Work, şirket satın almaları, finansmanlar veya büyük ölçekli sözleşme imzaları gibi ekonomik işlemlerin hukuki olarak yürütülmesi ve uygulanmasını tanımlar.

Transactional Work’te hangi beceriler gereklidir?

Takım çalışması, güçlü iletişim yeteneği, organizasyon becerileri ve İngilizceyi güvenli bir şekilde kullanabilmek çok önemlidir. Bunun yanı sıra, ekonomik ilişkileri ve sözleşme tasarımlarını anlamak da gereklidir.

Transactional Work, Litigation’dan nasıl ayrılır?

Transactional Work, işlemler çerçevesindeki yapılandırıcı, danışmanlık faaliyetlerine odaklanırken; Litigation, uyuşmazlık süreçlerinde temsili ifade eder.

Transactional Work hangi hukuk dallarında yürütülür?

Tipik hukuk alanları; şirketler hukuku, ticaret hukuku, banka ve sermaye piyasası hukuku, gayrimenkul hukuku ve iş hukukudur.

Transactional Work her zaman uluslararası odaklı mıdır?

Birçok büyük işlem uluslararası bağlara sahiptir, bu nedenle çoğu zaman İngilizce sözleşmeler hazırlanır ve yabancı hukuklar dikkate alınır. Ancak, Transactional Work gerektiren ulusal olaylar da mevcuttur.


Bu makale Transactional Work hakkında genel bir bakış sunmakta olup, adaylar ve mesleğe yeni başlayanlara kavramın uluslararası hukuk bürosu ortamındaki anlamı ve değerlendirmesi konusunda yol gösterici olmayı amaçlamaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Transactional Work kapsamında sözleşme hazırlanırken özellikle hangi hukuki hususlara dikkat edilmelidir?

Hukuki bağlamda, Transactional Work çerçevesinde sözleşme hazırlanırken tüm sözleşme hükümlerinin dikkatli bir şekilde analiz edilmesi ve hazırlanması zorunludur. Öncelikle, sözleşme taraflarının ilgili hukuki şekil ve temsil ilişkileriyle birlikte kesin olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, esas edim yükümlülükleri ve varsa yan edimler net bir şekilde tanımlanmalıdır. Özellikle sorumluluk maddeleri ile varsa sorumluluk sınırlandırmaları dikkatle ele alınmalı, zira bunların geçerliliği yasa ile sıkı bir şekilde düzenlenmiştir. Sözleşmenin süresi, fesih şekli ile varsa uzatma veya sona erme hükümleri de mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, zorunlu yasal düzenlemelere, örneğin genel işlem koşulları hukukuna (AGB-Recht) veya özel yasal düzenlemelere (örneğin HGB, BGB, GmbHG, AktG) uyulması önemlidir. Son olarak, olası uyum (compliance) gereklilikleri ve sektöre özgü düzenlemeler, örneğin rekabet hukuku veya veri koruma hukuku (özellikle DSGVO) da değerlendirilip sözleşmeye eklenmeli, böylece ileride ortaya çıkabilecek hukuki riskler en aza indirilmelidir.

İşlemlerde hukuken hangi inceleme ve açıklama yükümlülükleri (Due Diligence) söz konusudur?

Transactional Work kapsamında, özellikle Due Diligence sürecinde, kapsamlı inceleme ve açıklama yükümlülükleri hukuki açıdan merkezi öneme sahiptir. İşlem öncesinde, sözleşmenin konusu, mevcut sözleşme ilişkileri, borçlar, devam eden davalar, fikri mülkiyet hakları ve iş hukuku gibi tüm ilgili bilgiler sistematik şekilde toplanmalı ve incelenmelidir. Düzenli bir Due Diligence, sonraki sorumluluk risklerine karşı koruma sağlar ve alım ya da birleşme nesnesinin gerçekçi olarak değerlemesini mümkün kılar. Ayrıca, önemli hususların gizlenmesi, hak taleplerine (ör. § 123 BGB uyarınca hileli aldatma) veya iptal sebeplerine yol açabileceğinden, önemli gerçeklerin açıklanması hukuken zorunludur. İşlem türü ve şirketin büyüklüğüne bağlı olarak, kamu kurumlarıyla özel bildirim yükümlülükleri (ör. rekabet veya yatırım kontrolleri kapsamında) de doğabilir.

İşlemlerde hangi düzenleyici izin ve bildirim yükümlülükleri vardır?

Birçok işlem, özellikle Mergers & Acquisitions alanında, belirli düzenleyici izin ve bildirim yükümlülüklerine tabidir. Burada özellikle, birleşme kontrol hukuku (özellikle Rekabetin Kısıtlanmasını Önleme Kanunu – GWB) ve AB birleşme kontrol tüzüğü önem taşır; bunlara göre bazı birleşmelerin önceden rekabet kurumlarına bildirilmesi ve onlardan izin alınması gerekir. Ayrıca, finansal hizmetler, telekomünikasyon veya enerji sektörü gibi bazı sektörlerde düzenleyici izinler gerekebilir. Bu tür düzenleyici gerekliliklere uyulmaması işlemin geçersizliği ve ciddi para cezalarına yol açabilir. Yabancı yatırımcıların hassas sektörlerdeki şirketleri satın alması veya hisse artırması halinde ise Dış Ticaret Kanunu (AWG) kapsamında yabancı yatırım kontrolleri de uygulanabilir. Son olarak, şirket dönüşümü veya şirketler hukuku işlemlerinin söz konusu olduğu durumlarda özellikle ticaret sicil veya diğer kurumlara bildirim yükümlülükleri düzenli olarak dikkate alınmalıdır.

Transactional Work kapsamında taraflar için hangi sorumluluk riskleri söz konusudur?

Transactional Work kapsamında sorumluluk riskleri birçok alanı kapsar. Bir yandan, sözleşmede taahhüt edilen özellikler mevcut değilse veya eksikler gizlenmişse, garanti ve tazminat talepleri gündeme gelir. Özellikle satıcılar, eksiklerin hileli gizlenmesi veya yanlış beyanlarda ağır sorumluluk riskleriyle karşı karşıya kalır. Ayrıca, işlemin müzakeresi ve yürütülmesi sırasında yükümlülüklerin ihlali nedeniyle, dürüstlük ve güven ilkesine (§ 242 BGB) veya sözleşme öncesi hukuki ilişkiler çerçevesinde (culpa in contrahendo, § 311 BGB) hak talepleri doğabilir. Organ temsilcilerinin (örn. genel müdürler, yönetim kurulu üyeleri) kusurlu davranışları da kişisel sorumluluğa yol açabilir. Sınır ötesi işlemlerde ilgili ülkenin hukuku ile olası sorumluluk kaldırma veya sınırlamaları da ayrıca incelenmelidir.

İşlem süreçlerinde veri koruma düzenlemeleri (özellikle DSGVO) ne derece dikkate alınmalıdır?

Veri koruma düzenlemeleri, özellikle DSGVO hükümleri, Transactional Work kapsamında merkezi öneme sahiptir; zira şirket verilerinin incelenmesi ve devrinde genellikle kişisel veriler de işlenir. Bu durum hem çalışan hem de müşteri verilerini kapsar. Daha due diligence aşamasında, bu tür bilgilerin potansiyel alıcılara hangi koşullarda aktarılabileceği kontrol edilmelidir. Genellikle, veri koruma hukuku açısından bir hukukî dayanak (örn. meşru menfaat, DSGVO madde 6 fıkra 1 bent f) gerekir ve beraberinde veri minimizasyonu ve amaç sınırlaması prensiplerine uymak gerekir. Çalışan bilgileri aktarılırken ayrıca BDSG m.26 uygulanır. Sözleşmede ayrıca veri koruma hükümlerine yer verilmeli ve özellikle uluslararası işlemlerde, olası veri aktarım sınırlamaları ile ilave koruma önlemleri (örn. standart sözleşme maddeleri) de hayata geçirilmelidir.

Çalışan temsilcilerinin bilgilendirilmesi ve katılımı ile ilgili hangi yükümlülükler vardır?

Transactional Work’un hukuki bağlamında, çalışan temsilciliklerinin katılım hakları, özellikle İş Yeri Temsilciliği Kanunu (BetrVG) ve Dönüşüm Kanunu (UmwG) uyarınca mutlaka dikkate alınmalıdır. İş yeri devri (§ 613a BGB) veya şirket yeniden yapılanmaları gibi önemli işyeri değişikliklerinde, iş yeri temsilciliğine kapsamlı bilgilendirme ve danışma yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülüklerin ihlali, alınan önlemlerin geçersizliğine veya tazminat taleplerine yol açabilir. Ayrıca, sınır ötesi işlemlerde Avrupa işyeri temsilciliği ile ilgili hükümler veya Avrupa Şirketi çalışanlarının katılım hakları (SEBG) da gözetilmelidir. Son olarak, etkilenen çalışanlara planlanan devir ve olası sonuçlar zamanında ve belgelenebilir şekilde bildirilmelidir.