Legal Lexikon

Güven Esaslı Çalışma Süresi

Güven esaslı çalışma süresi

Güven esaslı çalışma süresi: Tanım ve Amaç

Güven esaslı çalışma süresi, çalışanların fiilen yaptıkları çalışma sürelerinin kaydedilmesi ve kontrolünün büyük ölçüde onların sorumluluğuna bırakıldığı bir çalışma saati modelini ifade eder. Sabit başlama ve bitiş saatleri veya zaman kayıt sistemleri gibi katı kurallardan farklı olarak, güven esaslı çalışma süresinde esas olan çalışma sonucu ve görevlerin amaca uygun olarak yerine getirilmesidir. Çalışanların varlığı dakikası dakikasına izlenmez. Bu modelin amacı, çalışanların kendi sorumluluğunu teşvik etmek, kişisel zamanlarını esnek şekilde planlamalarına olanak sağlamak ve çalışma organizasyonunu modern gerekliliklere uyarlamaktır.

Hukuk bürolarında çalışma düzenindeki rolü

Tipik kullanım alanları

Güven esaslı çalışma süresi, özellikle esnek ve sonuca odaklı bir çalışma yöntemi gerektiren görevlerin olduğu hukuk bürolarında uygulanır. Buna özellikle dosya işleme, dilekçe hazırlama veya araştırma gibi görevler dahildir. Genellikle belirli temel zamanlarda, örneğin ekip toplantıları veya müvekkil görüşmeleri için ofiste bulunmak gereklidir; kalan çalışma süresi ise kişisel olarak planlanabilir.

Fonksiyonlar ve Yöntemler

Çalışanlara, belirlenmiş çerçevede, günlük işlerinin başlangıç, bitiş ve kapsamını kendi başlarına belirleme özgürlüğü tanınır; yeter ki belirlenen görevler ve hedefler yerine getirilsin. Bu modelin uygulanma yöntemleri, örneğin aşağıdakiler şeklinde farklılık gösterebilir:

  • Çekirdek çalışma saatleri: Tüm çalışanların ulaşılabilir olması gereken zaman dilimleri.
  • Esnek çalışma saatleri: Çekirdek saatler dışında serbest zaman planlaması.
  • Proje ve hedef anlaşmaları: Zaman harcamak yerine sonuçlara odaklanma.

Çerçeve koşulları ve standartlar

Teknik Gereksinimler

Güven esaslı çalışma süresinin sorunsuz işlemesi için bazı teknik gereksinimler gereklidir:

  • Dijital iletişim: E-posta, telefon, video konferanslar veya iş birliği platformları, ulaşılabilirliği ve birlikte çalışmayı sağlar.
  • Mobil çalışma: Dosya ve çalışma materyallerine güvenli bulut sistemleri veya VPN ile erişim, mekândan bağımsız çalışma imkanı sunar.
  • Proje yönetim araçları: Dijital araçlar, görevlerin dağıtımı, ilerlemenin kontrolü ve dokümantasyonu kolaylaştırır.

Organizasyonel İşleyiş

  • Şeffaf görev dağılımı: Görev, sorumluluk ve son tarihlerinin açık şekilde tanımlanması.
  • Düzenli uyum toplantıları: Ekipte haftalık veya günlük güncellemeler, bilgi alışverişi ve koordinasyonu destekler.
  • Gizlilik: Özel güvenlik önlemleri, hassas verilerin ve müvekkil bilgilerinin korunmasını sağlar.

İş birliği, verimlilik ve iletişim üzerinde etkileri

Güven esaslı çalışma süresi, karşılıklı güvene dayandığı için ekip ruhunun güçlenmesine katkıda bulunur. Sorumluluk bilinciyle çalışmak yüksek motivasyon sağlar. Esneklik ise iş-yaşam dengesinin iyileşmesine yol açabilir ve bu da uzun vadede çalışan memnuniyetini artırır.

Verimlilik artar, çünkü odak noktasında görevlerin tamamlanması vardır, katı zaman kuralları değil. Ancak bu model iyi bir iletişim kültürü gerektirir: Ekip içinde düzenli bilgi alışverişi ile net hedef ve performans beklentileri kritik öneme sahiptir.

Pratikteki Fırsatlar ve Zorluklar

Fırsatlar

  • Bağımsızlık: Çalışanlar, kendi sorumluluklarını üstlenerek çalışma düzenini öğrenirler.
  • Esneklik: Bireysel ihtiyaçlar daha iyi karşılanabilir.
  • Caziplik: Modern çalışma modelleri, nitelikli genç çalışanların ilgisini çeker.
  • Bağlılık ve motivasyon: Çalışma saatlerindeki esneklik memnuniyeti artırır.

Zorluklar

  • Öz disiplin: Sorumluluk bilinci, iyi bir zaman yönetimi gerektirir.
  • Şeffaflık: Merkezi bir zaman kaydı olmadan, kontrol hedefler ve sonuçlar üzerinden yapılır.
  • Ulaşılabilirlik: Güvenilir iş birliği için anlaşmalar iyi organize edilmelidir.
  • Sınır çizme: Aşırı yüklenme ve iş-özel hayat ayrımının silikleşmesi riski.

Günlük hukuk bürosu uygulamaları için pratik örnekler

  • Esnek gün planlaması: Bir çalışan sabah evden çalışmaya başlar ve öğleden sonra özel bir işi sonrası büroda çalışmaya devam eder.
  • Proje bazlı çalışma: Teslim tarihlerinin arasında, iş yükü kişisel olarak ayarlanabilir ve birkaç güne yayılabilir; yeter ki belirlenen süreler korunsun.
  • Çekirdek çalışma saatleri modeli: Belli bir zaman aralığında tüm ekip üyeleri ulaşılabilir olmalıdır, kalan çalışma süresi serbestçe düzenlenebilir.

Sıkça sorulan sorular (SSS)

Güven esaslı çalışma süresinde hiç çalışma saati kaydı tutulmaz mı?

Genellikle dakikası dakikasına zaman kaydı yapılmaz. Ancak yasal düzenlemeler (örneğin azami çalışma süresi veya mola kuralları konusunda) farklı kayıt yükümlülükleri gerektirebilir.

Görevlerin zamanında tamamlanması nasıl sağlanıyor?

Net hedefler koyarak, düzenli eşgüdüm ve şeffaf iletişim ile iş süreçlerinin ve teslim tarihlerinin korunması sağlanır.

Zorunlu olarak bulunulması gereken sabit zamanlar da var mı?

Sıklıkla, toplantılar veya müvekkil görüşmeleri için tüm çalışanların ulaşılabilir olması gereken çekirdek saatler kararlaştırılır.

Ani iş göremezlik durumunda (örneğin hastalık) ne olur?

Güven esaslı çalışma süresi modelinde de genel hastalık bildirimi kuralları geçerlidir. Ekip bilgilendirilmeli ve vekalet sorunlarının çözüme kavuşturulması, iş akışının devamı için önemlidir.

Güven esaslı çalışma süresinin uygulanmasına kim karar verir?

Güven esaslı çalışma süresi genellikle büro yönetimi tarafından çalışanlarla mutabakat içinde yürürlüğe konur. Burada hem çalışanların bireysel ihtiyaçları hem de organizasyonun olanakları göz önünde bulundurulur.


Bu makale, güven esaslı çalışma süresinin hukuk bürosu ortamında ne anlama geldiğine, beraberinde getirdiği fırsatlara ve zorluklara ve bu modelin modern, esnek ve verimli çalışmaya nasıl katkı sunduğuna dair kapsamlı bir genel bakış sunmaktadır.

Sıkça sorulan sorular

Güven esaslı çalışma süresinde çalışma saatleri kaydedilmeli mi?

Güven esaslı çalışma süresi modelinde de yasal olarak çalışma saatlerinin kaydı zorunludur. Bu, Arbeitszeitgesetz’in (§ 16 Abs. 2 ArbZG) yanı sıra Avrupa Adalet Divanı’nın (EuGH, 14 Mayıs 2019 tarihli karar, Az. C-55/18) ve Almanya Federal İş Mahkemesi’nin (BAG, 13.09.2022 tarihli karar, Az. 1 ABR 22/21) kararlarından kaynaklanmaktadır. Buna göre, işverenin, günlük yapılan çalışma sürelerini kaydeden objektif, güvenilir ve erişilebilir bir sistem kurması zorunludur. Bu yükümlülük, çalışma saatlerinin sabit olması veya güven esaslı düzenlenmesi fark etmeksizin geçerlidir. Zaman kaydının organizasyonu işverene aittir ancak çalışanlara da devredilebilir. Kayıt tutulmaması, iş hukuku ve ceza hukuku açısından işveren için sonuçlar doğurabilir.

Güven esaslı çalışma süresinde fazla mesai talep edilebilir mi?

Fazla mesai talebi, güven esaslı çalışma süresi modelinde de hukuken mümkündür; yeter ki bu fazla mesai işveren tarafından emredilmiş, hoşgörülmüş veya iş sözleşmesindeki görevlerin yerine getirilmesi için gerekli olsun. Fazla mesainin karşılanmasına yönelik temel kurallar geçerliliğini korur (bkz. § 612 BGB). Fazla mesai, gerçekleştiği tarihten itibaren üç ay içinde talep edilmezse, iş sözleşmesindeki zaman aşımı hükümlerine göre düşebilir. Fazla mesainin işverenin onayı veya hoşgörüsü altında gerçekleştiğinin ve miktarının kanıtlanması çalışana düşer; bunun için düzenli bir zaman kaydı zorunludur. Kayıt tutulmazsa başarılı bir talep çok daha zordur.

İşverenler, güven esaslı çalışma süresi modelinde denetim yapabilir mi?

Hukuken, işverenin talimat ve denetim hakkı, güven esaslı çalışma süresinde de tamamen geçerlidir (§ 106 GewO). Bu, işverenin özellikle günlük azami çalışma saatleri, mola düzenlemeleri ve asgari dinlenme sürelerine uyumu kontrol edebileceği anlamına gelir. Hatta işveren, bu denetimi yasal çalışma saati düzenlemeleri ve çalışanların korunmasından sorumlu olduğu için yapmak zorundadır. Pratikte, denetimler örneğin örnekleme esaslı veya belirli bir nedene dayalı olarak yapılabilir; bu esnada çalışanların özel hayatlarını koruma ve veri gizliliği haklarına (özellikle DSGVO ve BDSG gereği) riayet edilmesi gerekir.

Güven esaslı çalışma süresinin izin hakkına etkisi nedir?

Yasal asgari izin hakkı (§ 3 BUrlG), çalışma süresinin nasıl düzenlendiğinden bağımsız olarak geçerlidir. Güven esaslı çalışma süresinde de izinlerin hesaplanması ve başvurusu için genel kurallar uygulanır. Burada belirleyici olan, işletmede mutabakata varılan haftalık çalışma düzenidir. İşveren, çalışanların izinlerini fiilen kullanmasını sağlamak zorundadır; isterse fiili bir ofiste bulunma zorunluluğu olmasın. İzin döneminin bildirilmesi ve izin verilmesinin kaydı hâlâ yasal olarak gereklidir.

Güven esaslı çalışma süresi işveren için hangi hukuki riskleri taşır?

Bu model, özellikle çalışma saatine ilişkin yasal gerekliliklerin (örneğin azami çalışma süresi, mola ve dinlenme süreleri) ihlal edilmesi ve buna bağlı olarak Arbeitszeitgesetz’e aykırı hareket edilmesi riskini taşır. Çalışma saatlerinin hiç ya da eksik kaydedilmesi durumunda, § 22 ArbZG uyarınca para cezası riski vardır. Ayrıca, çalışma izin verilen sürelerin aşılması nedeniyle çalışanların sağlığı zarar görürse, işverenden tazminat da talep edilebilir. Mevcutsa işyeri temsilcisinin usulüne uygun şekilde sürece dahil edilmemesi de hukuki risk teşkil eder (§ 87 Abs. 1 Nr. 2 ve 3 BetrVG), çünkü güven esaslı çalışma süresinin uygulanması veya önemli şekilde değiştirilmesi onay gerektirir.

Güven esaslı çalışma süresi uygulamasında işyeri temsilcisi sürece dahil edilmeli mi?

Evet, § 87 Abs. 1 Nr. 2 ve Nr. 3 BetrVG gereği, işyeri temsilcisinin, çalışma süresinin düzenlenmesi ve dağılımı ile zaman kayıt sistemlerinin uygulanmasında zorunlu söz hakkı vardır. Güven esaslı çalışma süresi uygulamasına dair her anlaşma, kayıt sisteminin tasarımı ve teknik uygulaması, işyeri temsilcisinin katılımını ve onayını gerektirir. Bu sürece aykırı hareket edilirse, uygulanan kurallar geçersiz sayılabilir ve iptal veya karar süreçleri gündeme gelebilir. İşveren temsilcisinin katılımı, çalışanların iş ve sağlık koruması ile ilgili çıkarlarını da güvence altına alır.